Çin Ekonomisi |
engincivan tarafından yazıldı |
Pazar, 26 Ekim 2003 06:17 |
Çin Ekonomisi
Değerli okurlar geçen Aralık ayında ‘ Kızıl Süpürge’ başlıklı analizimi hatırlarsınız. Yazımızda, Çin’in Amerika gibi gelişmiş ekonomilerden imalat sanayi iş yeri ‘çaldığını’ incelemiştik. Çin’in aynı zamanda, Meksika ve Türkiye gibi yükselen ekonomilerden iş yeri ‘çalarken’ çok daha önemli bir kaynak olan yabancı sermayeyi ‘yuttuğunu’ belirtmiştik. Çin ekonomisinin hali pürmealine yaklaşık 1 yıl sonra geri dönmemin nedeni var. Çin ekonomisinin global ekonomide ağırlığı giderek artmakta. Çin dünyanın ekonomik pastasından giderek daha büyük bir dilim alırken beraberinde getirdiği belirsizlikler de dikkatleri topluyor.
Büyükler Liginde Çin:
Çin ekonomisi 2002 senesinde ABD, Almanya, Japonya ve Fransa’dan sonra dünyanın dördüncü büyük ihracatçı ülkesi oldu. 2003 senesinin verilerine göre Çin Fransa’yı geçip bu yıl dünya 4.cüsü olacak. Çin’in performansı şimdilik Asya bölgesinin ekonomik itici gücü durumunda. Ancak dikkatli bakıldığında durum biraz daha hassas gözükmekte. Örneğin, Çin Asya’da bir çok ülke için en büyük ihracat pazarı olmuş durumda fakat bu ihracat içeriği Kore gibi ülkelerin Çin’in imalat zincirinin en son halkasını kullanmaları. Açık anlatımı ile Çin bir cok Asya kökenli uluslararası şirketin ‘baş taşeronu’ olmuş durumda. Aynı kervana Amerikan çokuluslu şirketleri de katılınca Çin’e korkunç bir yabancı sermaye girişi görmekteyiz. Çin’e yapılan ihracatın çoğu ‘re-eksport’ olarak kullanılan ‘montaj’ sanayi parçalarından oluşmakta. BM verilerine göre Çin’e yapılan yabancı sermaye yatırımı son 12 yılda 25 milyardan 450 milyara çıkmış bulunmakta. Yapılan tahminlere göre son 7 yılda Çin’in ihracat artısının 3 te 2 si çokuluslu sirketlerin ve Çin-Yabancı ortak girişimlerinin ‘re-export’ için yaptıkları yatırımlardan kaynaklanmakta. Şimdilik Çin’in komşuları için faydalı gözüken bu sistemin ( artan ihracat azalan yabancı sermaye ) uzun dönemde ne gibi sonuçlar doğuracağı belirsiz.
Renminbi’mle Oynama :
Çin’in para birimin adı renminbi. Amerika Çin’in en büyük pazarı çünkü Çin ihracatının 3’te 1’i Amerikan pazarına yönelik. Amerika icin ürkütücü olan Çin mallarının giderek daha sofistike mallar olması. Akıtma değer oranı giderek yükselen malları Amerika’ya ihraç ederken Çin Amerikan imalat sanayini yavaş yavaş yok etmekte. Sonuçta Amerika’nın sürekli Çin mallarını ithal ederek ekonomik yaşamını sürdürmesi mümkün değil. 2002 senesinde Çin’in ABD ile olan ticaret fazlası 103 milyar dolar. ABD’nin istediği Çin’in ticaret fazlasını eritmesi ve Çin’in daha fazla ithalat yapması. Bu sürecin başlaması için ABD ilk olarak Çin’in 1995’den bu yana sabit olarak tuttuğu 1 dolar = 8.28 renminbi kurunu, ‘revalue’ etmesini istiyor. ABD daha değerli bir Çin parasının hem Çin mallarınını pahalılaştırmasını hem de yabancı, mallara talebi artırmasını arzuluyor.
Çin’in Balonu :
Çin ekonomisi inanılmaz bir şekilde büyüdü. Ekonominin bu hızla büyümesi sonucu ithalat yeterli olmasa da patladı. Ne var ki Çin’in bu kadar hızlı büyümesi sürdürülemez olabilir. Çin’de banka kredilerinde yaşanan patlama ve aşırı sanayi yatırımının büyük bir ekonomik kriz yaratmasından korkan iktisatçılar bulunmakta. Çin balonunun patlamasından korkulmakta. Amerikan yönetimi bu risklerden çok tedirgin. Bush’un geçtiğimiz günlerde Asya ziyaretleri sırasında bu konular konuşuldu. Dünya ekonomilerinin henüz tam sağlıklı yapıya kavuşmadan Çin’in aşırı büyümesi sonucu Global bir ekonomik krize yol açması Amerika’nın korkulu rüyası. Dünya’da onlarca ciddi global sorun varken Çin’in kendi bildiğini okuyarak düşük ücretli işçilerle sadece ihracat yapıp fazla mal ithal etmeden dünya ticaretinde dengeleri bozması kimsenin arzulamadığı bir gelişme. Diğer ülkelerde yaşanan krizlerin tersine Çin’in tetikleyeceği bir ekonomik krizin küresel siyasi krize dönüşme olasılığı yüksek. Umudumuz Çin’li liderlerlerin Dünya Ticaret Örgütüne üye olduktan sonra işbirliği yaparak global ekonomik sorunları çözmeleri..
26 Ekim 2003 |